İngilizceyi yaşınız, mesleğiniz ne olursa olsun edinmeniz artık çağın bir gerekliliği değil!
“O” gereklilik 20. Yüzyıl için geçerliydi. Şimdi ise gereklilik listesinden, hayatınızın olmazsa olmaz bir parçası listesine geçmiş durumda.
Ben çocukken bir yabancı dili konuşmak büyük bir ayrıcalık, hatta zenginlik sayılırdı. Şimdi, bilgisayarınızdan tutun, cep telefonunuza, sosyal medyada kullanılan terimlere kadar, kadar her şey artık İngilizce oldu.
Her saniye değişen dünyayı takip etmek, kendinin ve etrafının farkında olan her bireyin sorumluluğudur ve dünya yeniliklerini dünyanıza öncelikle İngilizce edinerek katabilirsiniz. Bunun en birinci sebebi İngilizcenin, hem bilgisayarın yazılım dili, hem de tüm Dünya’da, ortak iş dili olmasıdır. İngilizce, dünyada Çince, Hint dilleri, İspanyolca ve Portekizce kadar konuşulmuyor olabilir ancak emin olun bu dillerden çok daha yaygın coğrafyalarda hayatınızı kurtarır.
Bir de şu açıdan bakın: biz çok güzel, yaratıcı, zeki ve üretken insanları olan harika bir ülkeyiz, o zaman dünyanın da bizi takip edebilmesi için dil edinmek elzem değil mi?
En yaygın iş ve iletişim dili İngilizce olsa da, başka diller de var. Son yıllarda, her alanda özellikle üst düzey şirketlerde İngilizce bilgisinin yanı sıra ikinci bir dil bilgisine de oldukça önem verilir oldu. Dolayısı ile özel okullar da reklamlarına “çift dilli eğitim” i kattılar.
İngilizce derslerinin yanında çocukların seçecekleri Fransızca, Almanca, İspanyolca, İtalyanca… vs dilleri velilerin de birbirlerine ve bir bilene sordukları en heyecanlı ve merak dolu sorulardan biri haline geldi. Her yıl binlerce veliden “Hocam sizce çocuğum İngilizce’nin yanında hangi dili seçmeli” sorusunu alıyorum. Veliler de sık sık birbirlerine senin ki hangi dili seçmişti, bu dili kaç yıl gördü? Konuşabiliyor mu peki? vs. gibi sorular soruyorlar.
Bu noktada, çocuklarınız İngilizce’nin yanında hangi dili öğrenmeli sorusunun cevabına öncelikle bazı istatistiki veriler ile yanıt vermek isterim.
İngiliz menşeili ünlü yabancı dil platformu “Core Languages” Dünya Bankası verilerine göre önümüzdeki 20 yılın popüler dillerini belirledi. Bu diller belirlenirken dünyanın gelecek ekonomisine yön veren ve verecek olan 15 ülke baz alındı. Tabi ki ilk sırada İngilizce var.
Seçmeli dillerin başında İspanyolca popülerliğini hala liste başı tutuyor, çünkü veliler de kendi başlarına ufak çapta bir araştırma yaptıklarında dünyada 400 milyondan fazla kişinin İspanyol’da konuştuğunu görebilirler, bu 400 milyonun sırf 38.3 milyonu Amerika’da yaşıyormuş düşünün artık.
Dolayısı ile “dil biliyor olmak dünyada size her türlü kapıyı açan en önemli anahtardır” mottosu, İspanyolca bilen çocuğunuza birçok iş fırsatı ve kazanç kapısı açılacaktır, hiç tereddütünüz olmasın.
İspanyolcadan sonra Mandarin dili popülerlik listesinde ikinci sırada. Bunun sebebi ise Çin’in resmi lehçesi olan Mandarin’i 850 milyon kişinin konuşuyor olması ve ticari yazışmalarını da bu dil ile yapması. Çin ekonomisi ABD’yi de geçerse, Mandarin dili edinmiş olan çocuklarınızın geleceği çok parlak olacak emin olun.
Listede 3.sırada dünya üzerinde 200 milyon insanın konuştuğu Arapça dili var. Güneydoğu Asya’dan tutun da Kuzeybatı Afrika’ya kadar oldukça büyük bir coğrafyada konuşulan bu dili bilen çocuğunuz özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi ekonomik bakımdan oldukça güçlü ülkelerde rahat bir şekilde eğitim ve iş olanakları bulabilir.
Benim de uzmanlık alanım olan Fransızca listede 4.sırada ve Avrupa Birliği’nin resmi dili. Bunun yanısıra Afrika, Asya ve Kuzey Amerika’da Fransızca konuşulması halen Fransızcanın Rusçadan biraz daha fazla tercih edilmesine sebep oluyor.
Rusça bilmeyi de sakın yabana atmayın çünkü dünya üzerinde 170 milyon kişi Rus dili ile iletişim kuruyor.
Almanca ise listede 6. sırada, evet İngilizce ve Fransızcanın popülerliğinin gerisinde ancak, Avusturya, Belçika, İsviçre ve Lüksemburg’da da sık konuşulan bir dil olması hasebiyle, -bir de çocuğunuzun mühendislik ve otomotiv sektöründe hayali varsa- mutlaka edinmesi gereken dildir diyebilirim.
Gelelim benim de yeni yeni öğrenmeye merak sardığım Japoncaya. Bildiğiniz üzere Japonlar iş dünyasının birçok alanında oldukça güçlüler dolayısı ile sıra dışılık isteyenler için kesinlikle en küçük yaşlardan itibaren Japonca’ya yönlendirin derim.
İstatistik veriler/ Ref: Prof. Ulrich Ammon,‘Die Stellung der deutschen Sprache in der Welt’