Yabancı Bakıcıyla Çocuğum İngilizce Edinebilir mi?

 

Herkese tekrar merhaba. İki haftalık eğitim metotları üzerine yazımdan sonra sizden gelen daha güncel sorulara yanıt vermeye çalışacağım. Belki size ilginç gelmedi son iki makalem ama eğitimle ilgili bazı sorularınıza cevap verirken eğitim metotlarına da atıfta bulunmam gerekiyordu her seferinde ve üstünkörü anlatmak da benim gibi mükemmeliyetçi bir insan için hiç tatmin edici olmuyordu. Bu makaleleri yazmamın bir amacı da sizlere ileriki yıllarda da yanıt verirken referans olarak kullanıp daha doyurucu bilgi verebilmek. Evet, uzun bir girizgâhtan sonra artık bu haftanın konusu olan “Yabancı bakıcıyla bebeğim/çocuğum İngilizce edinebilir mi?” sorusuna yanıt aramaya başlayalım.

 

Öncelikle bebeğim ya da çocuğumun ikinci bir dili çok erken dönemde öğrenmesi onun için iyi mi yoksa kötü mü bunu bilmemiz lazım. Tüm araştırmalar göstermektedir ki ikinci dili akranlarından erken öğrenmiş olan çocuklar akranlarına göre daha avantajlılar. Bunun nedeni gelişmiş bilişsel esneklik, yaratıcılık, eleştirel düşünme ve problem çözme olarak yaşıtlarından bir adım önde olmalarıdır. Zihinsel kapasitelerini daha iyi kullanırlar, kendilerini daha iyi ifade edebildikleri için derslerde ve sosyal hayatta daha başarılı olurlar. Daha az önyargılı olarak büyürler, çeşitliliğe ve farklı kültürlere daha çok açık olurlar. Tek dilli çocuklar her kavram için bir kelime öğrenirken iki dilli olarak büyütülen çocuklar bunun iki katı kelime öğrenirler. Bundan dolayı her iki dilde de konuşmaya başlamaları akranlarından daha geç olabilir, ancak bu onların birden çok dili aynı anda öğrenme kapasitelerinin olmadığı anlamına gelmez. Çocuklar bunu çok doğal bir şey olarak yaparlar. Birden çok dil konuşsalar da kaç dil konuştuklarını bilmezler. Anne-baba farklı anadillere sahipse çocukların her iki dili de iyi bir şekilde öğrenebilmesi için hem annenin hem de babanın çocukla sadece kendi anadilinde iletişim kurmasıdır önemli olan. Bu şekilde anneyi gördüğünde onun dilini babayı gördüğündeyse onun dilini konuşurlar ama iki ayrı dil konuştuklarını bilmezler. Her zaman bahsettiğim ihtiyaç ve motivasyon kelimeleri burada da geçerlidir yani.

 

Fakat ihtiyaç söz konusu olduğunda ileriki zamanlar için şöyle bir gerçekle karşılaşıyoruz; çocuk 5-6 yaşına gelip okula başladığında arkadaşlarıyla konuştuğu dil hangisiyse onu anadil olarak benimsiyor ve evde de herkesle o dili konuşmaya çalışıyor. Bu, diğer ebeveynin konuştuğu dili tamamen unutması ve ileride de hatırlayamaması anlamına gelmiyor. Küçük yaşta edindiği bu bilgiler sayesinde aradan 10 yıl geçse ve çocuk diğer ebeveynin ülkesine yerleşse, birkaç ay içerisinde o dili anadili olarak konuşmaya başlayabiliyor ve bunun çok örnekleri var.

 

Yine de her iki dili de sürekli konuşmasını istiyorsak her iki dilde de arkadaşları olmasını sağlamamız gerekiyor, çünkü evdeki bir ebeveynin çocuklarıyla konuşacağı sınırlı sayıda konu var. Mesela babasıyla çizgi film karakterlerini ya da o yaş grubu arasında çok yaygın olan bir oyuncağın bin bir modelini ve parçasını babasının dilinde konuşamayabiliyor çocuk.

 

Burada bu makalenin kilit sorusuna geliyoruz: mesela Filipinli bir bakıcı çocuğunuza İngilizce öğretebilir mi? Filipinler’de konuşulan 10’dan fazla dil vardır ancak resmi dil olarak Tagalog’un yanı sıra İngilizce de kabul edilmiştir. İngilizcenin eğitimde kullanılmaya başlanması 1940lı yıllardaki Amerikan işgaline dayanmaktadır. Ancak bunun öncesinde 300 yıllık bir İspanyolca kullanımı vardır. Bu nedenle de 1980’li yıllardan sonra tekrar İspanyolcanın önemi artmaya başlamıştır. Bu bilgileri vermemin nedeni, Filipinler’de genel olarak eğitim Tagalog dilinde verilmektedir. Anavatanı Türkiye olan insanların TOEFL sonuçlarının ortalaması 120 üzerinden 80 puanken anavatanı Filipinler olan insanlarınki 88 puandır. Kaldı ki bu sınava girenler genellikle üniversite eğitimi ya da mesleki amaçları olan daha yüksek eğitimli insanlardır. Ancak Türkiye’de çocuk bakıcılığı yapmak üzere gelmiş olan bakıcıların çok temel bir İngilizce bilgileri olduğunu ve TOEFL sınavına girecek olsalar bu TOEFL puanlarına ulaşma şanslarının da çok fazla olmadığını tahmin ediyoruz çünkü bu konuda net bir veri yok.

 

Peki bütün bu yazdıklarımdan anlaşılması gereken nedir? Benim kişisel tecrübeme ve ekibimle birlikte uzun süreli araştırmalarımıza göre Filipinler’den gelen bakıcılar bebeklere İngilizceyi anadil olarak verebilmede yeterli değiller. Filipinliler İngilizceyi aksanlı konuşan insanlar ve her bakıcı değişikliğinde farklı aksan ve hatta bazen de aynı kavramlar için farklı kelimeler kullanıyorlar. Bebekler ortalama 4 yaşlarına eriştiklerinde okul öncesi eğitim sisteminin içine giriyorlar ve orada konuştukları anadil eğer Türkçeyse bir süre sonra bakıcılarıyla da İngilizce konuşmayı da bırakıyorlar (eğer konuştularsa). Eğer okulun eğitim dili İngilizceyse, o zaman İngilizce konuşmaya bir ön hazırlık olarak düşünülebilir. Ancak bebeğinizin İngilizceyi anadil olarak öğrenmesi açısından bir yararı yoktur; bunu ancak anne-babasından birisinin onunla sadece İngilizce konuşmasıyla edinebilir. Bunun için günlük hayattaki basit kelimelere sahip olmak gerekiyor – kolay gibi görünse de bir oyuncağın küçük parçalarından farklı tür kıyafetlere ve yiyeceklere kadar çok geniş bir kelime dağarcığı demektir bu.

 

Özetlemek gerekirse, üzgünüm ama Filipinli bir bakıcıyla çocuğunuzu iki dilli (bilingual) yapmanız pek de mümkün görünmüyor. Peki zararlı mı bu? Bunu söylemek de çok kolay değil çünkü bu bireysel olarak değişen bir şey. Bakıcının İngilizce bilgisi ve sizin bunu denetleyebilecek kadar İngilizce bilginizin de olması önemli çünkü. Çocuğunuz İngilizce konuşuyor zannederken Filipince konuşmaya başlayabilir de çünkü J. Şaka bir yana, bu tür kararlar vermeden önce, gerçekten uzmanlardan yardım almanızda çok yarar var.

 

Önümüzdeki haftaya kadar hoşça kalın. Bu makalemle ve cevaplarını öğrenmek istediğiniz sorularınızla ilgili bana yazmanızı bekliyorum. Şimdiye kadar aldığım sorularla birlikte onları da yanıtlamaya çalışacağım. Ben dünyanın en güzel işini yaparken sizlerin sorularına yanıt verebildiğim ölçüde mutlu oluyorum.

Sevgilerimle,

Seda YEKELER

 

0
Seda Yekeler Sorularınızı Cevaplıyor!