Herkese yeni bir makaleyle merhaba. Haftalık makalelerimin sayısı artık ikiye çıktı. Bir yandan Pazartesi günleri sizlerle burada paylaşmak için haftalık makalelerimi, diğer yandan da Onedio Yazio makalelerimi aksatmadan yazmaya çalışıyorum. Orada yazdıklarımı da takip etmek için buraya tıklayabilirsiniz. Orada yazdığım yazılar sadece dil eğitimiyle ilgili değil, Türkiye ve Dünyadaki güncel olaylarla ilgili de yazıyorum. Eğer farklı konulardaki fikirlerimi de merak ediyorsanız hepinizi Cuma günleri de beklerim.
Şimdi dil bilmeme yüzünden profesyonel yaşantıda karşılaşılan olumsuzlukları işverenlerin penceresinden incelemek istiyorum ve sizin de her zamanki gibi yorumlarınızla katkıda bulunmanızı özellikle rica ederim. Öncelikle size bir soru sorarak başlayalım: CV’sinde “İngilizce konuşma becerisi: Orta ya da İyi” yazanların yüzde kaçı kendisini İngilizce olarak ifade edebiliyor? Yüzde kaçı yabancılarla yazışmalarını sorunsuz olarak sürdürebiliyor?
Genellikle dil bilmeme sorununa bireysel olarak bakılıyor ama bu sorun sadece insanların iş bulmasında bir sorun değil, işverenlerin de dil bilen çalışan bulmakta yaşadığı sorunlar yüzünden çektiği sıkıntılar o kadar çok ki. Yurt dışına ürün satmak isteyen Anadolu’nun her şehrinden firmalar kalifiye personel bulamamaktan şikayetçiler. Dil bilenler kendilerini daha fazla sosyal ve maddi imkânların olduğu büyük şehirlere ya da yurt dışına attıkları için küçük şehirlerdeki firmalar kalifiye çalışanları kendi şehirlerine çekebilmek için çok daha fazla imkânlar sunmak zorundalar. Bir başka zorlukları da işe alacakları personellerinin yeterli dil becerileri olup olmadığını ölçecek kadar dil bilmemeleri.
Keşke sadece bununla sınırlı olsa sorunlar. Hiçbir yabancı dil bilmeyen turizm şirketi yöneticileri, havalimanı yöneticileri, uluslararası kongreler düzenleyen şirket çalışanları… bu örneklerin abartı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama inanın değil. Bunları kimseyi suçlamak için yazmıyorum, mevcut durumu net olarak ortaya koymadan tedavi için hastayı ikna edemezsiniz. Yapmaya çalıştığım abartmadan gerçekleri sizlere iletmek ya da hatırlatmak.
Sadece bir tek dil bilen personelle işlerini yürütmeye çalışan firmalar var. Ücretlerini şirketin eğitim bütçesinden karşılayarak çalışanlarının dil edinmesi için harcadıkları onca paraya rağmen istedikleri verime bir türlü ulaşamayan şirketler var. Nitekim dil engeline takıldığı için potansiyeline ulaşamayanlar sadece bireyler değil, aynı zamanda şirketler de. Gerçekten de bu bariyer ülkemizin rekabetçi bir şekilde dünya ticaretinde yer almasının önündeki en büyük engeldir. Çünkü hep söylediğim gibi bir dili konuşabiliyorsanız o dilin kültüründen de mutlaka haberdarsınızdır; nasıl çalışırlar, nasıl ilişki kurarlar ve neleri önemserler onları da bilirsiniz ve ticaretinizi bu bilgilerle yaparsınız.
Kısacası, sadece sizin dil bilmeniz yeterli değil. Daha müreffeh ve zengin bir ülkede yaşamak istiyorsak toplumun da dil bilmek gibi çeşitli becerilere sahip olması gerekiyor. Toplum tabii ki bireylerden oluşur ama toplumun temel eğitimi sadece bireylere bırakılamayacak kadar önemlidir. Ben de bu nedenle ulaşabildiğim her yerde dil eğitiminin toplumumuz için ne kadar hayati olduğunu insanlara anlatmaya çalışıyorum. Bu sorunumuzu çözmeden de içinde yaşamaktan keyif alacağımız bir toplumu oluşturamayacağımıza olan kanaatimi paylaşıyorum. Çünkü tüm dünyada İngilizce olarak üretilen bilgiye erişemeden ne şirketlerimiz dünyayla rekabet edebilir ne de dünyada ülkemizin haklarını korumak için kendimizi ifade edebiliriz. Bundan önce yazdığım ve bundan sonra yazacağım makalelerimin işte bu sorunu çözme amacına hizmet etmesini umuyorum. Bu sorunla daha geniş çaplı olarak mücadele edebilmek için Türkiye’nin ilk ve tek dil vakfı olan SEYEV’i kurdum ve özellikle dezavantajlı olan okulları gönüllülerimizle beraber bizzat ziyaret edip okulun ihtiyaçlarını gidererek, çocuklara bizzat mini seminerler vererek küçük yaşlardalarken dilin önemini aşılıyoruz. Siz de gönüllü ya da bağışçı olarak bizimle birlikte hepimizin geleceğini ilgilendiren dil eğitimi konusuna çözüm olmak isterseniz https://seyev.org/ adresinden “Bağış” başlığı altından ilginizi çeken gönüllülük türünü seçerek bize katılabilirsiniz.