“ABUSEKA” Nedir Biliyor Musunuz?

 

Her zamanki gibi herkese selam ve sevgilerimi ileterek bu makaleme başlamak istiyorum. Paylaştıkça çoğalan en değerli kavramlar sevgi ve iyi niyettir bence. Birçok insan hayatının çoğu kısmını bu değerler üzerine kurmuştur aslında, yani kimse yataktan çıkarken bugün hayatımın kötülük rekorunu kırmam lazım diyerek güne başlamıyordur sanırım (psikolojik rahatsızlıkları yüzünden iyi ile kötüyü ayıramayanlar hariç tabi). Peki kimse kötülük planlayarak güne başlamıyorsa gördüğümüz bu kırıcı, kaba, saldırgan, alaycı ve küçümseyici insanlar neden var ve dil eğitimimiz sırasında bu tür insanların incitici tutumlarından nasıl korunabiliriz? Bu hafta bu soruya yanıt vermeye çalışacağım ve sizin de bu konuda bireysel olarak çözümleriniz varsa yorumlarda benimle paylaşmanızı rica ediyorum. Çünkü dil edinmeye başlayan kişilerin aksanları, kelime yetersizlikleri ya da dil bilgisi hataları, bu süreçleri daha önce aşmış dil ediniminde daha ileride olan kişilerin büyük bölümünü nedense çok eğlendiriyor.

Öncelikle şunu söyleyerek başlamak istiyorum ki bir kadın eğitmen ve girişimci olarak benim hayallerimi kuramayan insanların beni yargılamalarına, başaramayacağımı söylemelerine ve hatta hayallerimle alay etmelerine asla izin vermedim. Bunu da onlara saldırıp keyif almalarını sağlayarak değil ama kendime güvenerek yaptım. Bir kadının hayaller kurması ve gerçekleştirmek için çabalaması nedense bazı erkeklere ve hatta maalesef bazı kadınlara göre en kötü ihtimalle olumsuz sonuçlanır, fakat çoğu zaman da gereksizdir.

Değişime ve gelişime inananlar içinse bu hayaller hiç akıllarından çıkaramadıkları, uyurken bile rüyalarında gördükleri ve uğruna çok fedakârlık yapmaya hazır oldukları şeylerdir.

Ve size bilimsel kanıtlara dayanarak şunu söyleyebilirim ki kadın beyni konuşmaya ve diller öğrenmeye daha yatkındır. Ancak her insan için de geçerli olan bir şey vardır: küçümseyici ve alaycı ifadelere maruz kalmamak için denenememiş nice hayaller vardır. Mesela “dil edinirken bir kelimeyi yanlış telaffuz edersem eşim benimle dalga geçer, çocuklarım bana güler, arkadaşlarım günlerce bana bunları hatırlatır ve eğlence konusu olurum” gibi onlarca korku nedeniyle insanlar kendi potansiyellerini gerçekleştirmekten vazgeçiyor. Hâlbuki vazgeçmesi gereken şey dil edinimi değil, etrafındaki insanların olumsuz etkilerini içselleştirmesi ve kabullenmesi.

Dil ediniminin en doğal yolu yavaş yavaş konuşmaya başlamaktır. Mesela hiçbir bebekle “sen güzel agu” diyemiyorsun diye dalga geçilmez değil mi? Ama yine de çok komik bebek kelimeleri ve konuşmaları vardır. Mesela benim kız kardeşim bebekken ansiklopediye “abuseka” diyordu ve aynı o günlerdeki gibi hala aile içerisinde buna güleriz. Buna gülme sebebimiz kardeşimin yetersizliği ya da hatalı söylediği bir kelimeden dolayı onu küçümsememiz değil, bu söylediği şeyin “farklı” ve “beklenmedik” oluşudur tabii ki. Çok ilginçtir ki beklenmedik şeylere ya güleriz ya da onlardan korkarız. Bu da insanoğlunun tuhaf özelliklerinden birisi işte. Mesela dil ediniminin başında olan birisi “teen” kelimesini “ten” olarak telaffuz edebilir ve bu etrafındaki kişileri gülümsetebilir. Çünkü bu, etrafındaki kişiler için beklenmedik bir şeydir. Aynı sırada da etrafındaki kişilerin gülmesi, konuşan kişi için beklenmedik bir durumdur ve onu korkutabilir. Size burada verebileceğim en iyi tavsiye içinizden ya da dışınızdan “abuseka” deyip o gülen insanlara katılıp sizin de gülmenizdir. Kardeşim yıllar önce öyle yapmıştı çünkü ve sonra ansiklopedi demeyi de, Lehçe konuşmayı da İngilizce konuşmayı da öğrendi.

Siz de edindiğiniz dilin bebeğisiniz ve tabii ki bir bebeğin dil edinirken yapacağı hataları yapacaksınız ve bazı insanlar size gülecekler. Kötü niyetlilerle samimi olarak şaşırdığı için gülenleri bir yetişkin olarak ayırırken, sizi seven insanlarla birlikte gülmenizde hiçbir sakınca yok. Hatta daha fazla hata yaptıkça bir öncekinin hatırlanma ve size hatırlatılma şansı da azalacağı için fazla hata yapmak da sizin lehinize olacaktır.

O nedenle kendisine gülünme korkusunu taşıyan tüm öğrencilerime ve dostlarıma tavsiyem ya “abuseka” diyerek onlar da hatalarını öğrendiklerinde gülümsesinler, ya da kendi “abusekalarını” bulup onu kullansınlar. Gülümsemek güzeldir. Ancak karşınızda hata yaptığını düşündüğünüz kişinin bir yetişkin olduğunu ve onu incitmeye hakkınız olmadığını asla unutmayın. Ayrıca siz bir dili edinmiş olabilirsiniz ama birisini düzeltebilecek kadar iddialı olmadan önce sizden bunun istenip istenmediğini düşünmeniz gerekiyor ve hatta bunu yapacak yeterliliğinizin olup olmadığını da.

Size bol gülümsemeli ve saygılı günler diliyorum.

Haftaya tekrar görüşmek üzere…

Seda Yekeler

0
Seda Yekeler Sorularınızı Cevaplıyor!